Ülkelerin Beslenme Durumu & Beslenme Profilleri

Japonya’nın Beslenme Profili

Beş yaş altındaki nüfusta malnütrisyon (yetersiz beslenme) görülmektedir. 2010 itibari ile elde edilen verilere göre beş yaş altı çocuklarda görülen boy kısalığı %7.1’dir. Beş yaş altı fazla kilolu çocukların görülme olasılığı ise %1.5’tir. Anne sütü ile beslenen bebekler ile ilgili yeterli veri bulunmamaktadır. 2000 yılında düşük doğum ağırlığı ile doğan bebek oranı %8.6 iken, 2015 yılında artış göstererek %9.6’ya yükselmiştir. Japonya’nın yetişkin nüfusu da yetersiz beslenme yüküyle karşı karşıyadır. Üreme çağındaki kadınların %21.5’i anemiye sahiptir ve yetişkin erkeklerin % 8.4’ü, kadınların % 5’i diyabetlidir. Erkeklerin %4.8’i ve kadınların% 3.7’si obeziteye sahiptir.

 

Japon Diyet Modeli

Geleneksel Japon diyeti, küçük porsiyonlar ile servis edilen, az işlenmiş ve mevsimlik yiyeceklerden oluşmaktadır. Diyet; buharda pişirilmiş pirinç, erişte, balık, tofu, natto, deniz yosunu ve taze, pişmiş veya salamura meyve ve sebzeler açısından zengindir, ancak ilave şeker ve yağ bakımından düşüktür. En çok tüketilen besin grubuna bakıldığında tahıl grubu (pirinç, ekmek, noodle, makarna) görülmektedir. Tahıl grubunu sebzeler takip etmektedir. Sebze grubunu ise balık ve et grubu (et, balık, yumurta ve soya fasulyesi) takip etmektedir. Ardından süt-süt ürünleri ve en son olarak meyveler takip etmektedir. Diyet modeli yumurta, süt ürünleri veya kırmızı et içermektedir, ancak bunlar genellikle diyetin küçük bir bölümünü oluşturmaktadır. Geleneksel Japon diyeti, Japon Okinawa adasında yaşayanların tarihsel yeme düzeni olan Okinawan diyetine benziyor, ancak bu diyet modeline kıyasla daha fazla pirinç ve balık içeriyor. Batı ve Çin etkilerine sahip olan ve daha fazla miktarda hayvansal protein ve işlenmiş yiyecekler içeren modern Japon mutfağı ise geleneksel Japon mutfağı ile tezat oluşturmaktadır. Japon yemekleri genellikle çorba, ana yemek ve yan ürünlerden oluşmaktadır. Çorba, deniz yosunu, kabuklu deniz ürünleri veya soya peyniri ve fermente soya suyundan sebzelerle yapılan miso çorbası, sebze veya erişte çorbaları gibi popüler seçenekler tercih ediliyor. Ana yemek için temel gıda olarak buharda pişirilmiş pirinç veya soba, ramen veya udon eriştesi ve yanında isteğe bağlı olarak az miktarda et, kümes hayvanları, yumurta, balık, deniz ürünleri ve soya peyniri tüketilmektedir. Yan ürün olarak ise sebzeler (çiğ, buharda pişirilmiş, haşlanmış, sotelenmiş, ızgara veya salamura edilmiş), yabani bitkiler, deniz yosunu ve çiğ meyveler tercih ediliyor.

 

Kanada’nın Beslenme Durumu:

Dünya ormanlarının çoğunluğuna sahip olan Kanada’da av hayvanları önceliklidir. Her türlü vahşi hayvan, avcılık yöntemiyle avlanıp yenilmektedir. Kanadalılar bu lezzetler içerisinde en çok geyik etini tercih etmektedirler. Bununla birlikte keklik, kar tavuğu ve yaban tavuğunu da düzenli olarak tercih ederler. Kanada’nın çevresinin denizler ile çevrilmiş olması balık ve balık ürünlerini öne çıkarır. En çok tüketilen balık ürünleri; somon, morina, göl balığı ve turna balığıdır. Kanada mutfağında çok çeşitli peynirler bulunmaktadır. Hepsi son derece kaliteli olan peynirler arasında en popüler olanı Cheddar peyniridir. Kanada hükümetinin birden fazla kuruluş ile ortak hazırladığı beslenme önerilerinde, bitkisel bazlı proteinlerin öneminin, hayvansal bazlı proteinlerin üzerinde olduğu belirtildi. Kanada hükümeti yeni yayınladığı ulusal beslenme önerilerinde, halka daha fazla bitkisel bazlı beslenmeyi önermeye başladı.

 

Amerika’nın Beslenme Durumu:

Amerikan Mutfağı ise, fast food (hızlı/ayaküstü yemek), preserved food (içerisine koruyucu malzeme katılmış yiyecek), diet food (diyet yemeği), processed food (belirli bir işlemden geçirilmiş yiyecek), low-carb food (düşük karbonhidratlı yiyecek) ve junk food (abur cubur yiyecek) gibi, hepsinin de zararlı yönleri gündemde olan birçok kavramla karşımıza çıkıyor. Aslında, bu kavramların çoğunun, günlük yaşamı kolaylaştıracak boyutları veya yemeklere yeni lezzetler katacak nitelikleri mutlaka vardır. Amerikalılar için Diyet Rehberi ( DGA ) 2 yıldan daha uzun süre ABD’de ikamet eden Amerikalılar için beslenme önerileri sağlarlar. Kurallarıher 5 yılda bir yenilenerek yayınlanmaktadır. ABD Tarım Bakanlığı ile birlikte, Sağlık ve İnsan Hizmetleri Bakanlığı’nın en son yayınladığı sürümdür.

 

Meksika Beslenme Durumu:

Meksika’da günde 3 öğün yemek yenir. Kahvaltılarda kakao ile mısır unundan yapılan galeta tüketilir. Öğle yemekleri, günün en önemli öğünü kabul edilir. Diğer öğünlerden daha uzun süre ayrılan öğle yemeklerinde çorba, pirinç, kızarmış yumurta, sebze ve meyve tüketilir. Meksikalılar için günün büyük bir kısmı yemek hazırlamakla geçiyor. Hazır yemek alışkanlıkları hiç yok, her şeyi kendileri pişiriyorlar. Öte yandan onlar için sunum şekli de çok önemli. Karpuz kabuğu Aztek güneşi gibi kesiliyor, servis tabakları tablo gibi süsleniyor… Yemeklerin yanında ve öncesinde tekilalar, margaritalar içiliyor. İki yanını okyanusların sardığı bu güneş ülkesinin en önemli besin kaynağı mısır ve deniz ürünleri. Okyanus kıyısındaki yerleşim yerlerinde ana menüyü daha çok taze balık ve diğer deniz ürünleri oluşturuyor. İç yerleşim bölgeleri ise dağlık. Buralarda daha çok yahniler, karışık soslar ve bolca mısır içeren yemekler yeniyor. Bugünkü Meksika yemeklerinin temeli, Meksika’nın İspanyollar tarafından keşfedilmeden önceki Olmec, Maya ve Aztekler’in mutfağına dayanıyor. O günlerde Mayaların yetiştirdiği mısır, biber ve fasulye ile yapılan yemekler hala Meksika mutfağının klasiklerini oluşturuyor. Yemeklerde mısır, et ve sebzenin birlikte kullanılması, çeşitli sos ve baharatla renklenmesi halen süren alışkanlıklar arasındadır. Aynı zamanda Meksikalılar çorbayı çok seviyor. Mercimekten kırmızı fasulyeye kadar bütün taneli ürünler çorbalarda kullanılıyor. Meksika çorbası, İstiridye çorbası, Karides çorbası ve çeşit çeşit biberden yapılan çorbalar yaygın olan çorbalardır.

Write a comment