Propolis, doğanın en güçlü bileşiklerinden biridir. Bal arıları yemek için nektar ve polen toplar. Ayrıca güçlü bir anti bakteriyel yapmak için ağaç veya bitki reçinesi toplayıp daha sonra arı enzimleri ve bazen balmumu ile karıştırarak Propolis üretir. Propolis veya arı tutkalı, arı kovanlarında bal arıları tarafından çimento olarak kullanıldığı ve çatlakları veya açık alanları kapatmak için kullanıldığı doğal balmumu benzeri reçineli bir maddedir.
Propolisin içeriğinde 180 farklı bileşik bulundurmaktadır. Propolis elde edildiği bitki türüne göre farklılık göstermekle birlikte ortalama olarak % 50 reçineli bileşik ve balsam, % 30 balmumu, % 10 aromatik yağlar ve % 5 arı poleni kapsamaktadır. Kalan % 5’lik kısmında ise flavonoidler aminoasitler ve vitaminler bulunmaktadır.
Propolisin Fiziksel Özellikleri
Propolisin reçinemsi kokusu, kimine göre hoş gelen, kiminin de çok keskin bulduğu bir kokudur. Propolisin birçok rengi vardır. Sarıdan koyu kahverengiye, bazen de yeşile yakındır. Bu renk çeşitliği propolisin bitkisel kaynak türüne ve bölgesine bağlıdır. Örneğin ılıman iklime sahip ülkelere ait örnekler, ülkemizde de olduğu gibi aşağı yukarı belirgin bir kahverengiyken, tropik iklime sahip ülkelerde ve Avusturalyada propolisin rengi siyahtır. Finlandiya propolisi turuncudur, Küba propolisi ise koyu menekşe rengidir.
Propolis’in Antibakteriyel Özellikleri
Doğal antibiyotik olan propolis, güçlü antioksidan, antiseptik, antibakteriyel ve antiinflamatuvar gibi özellikleri nedeniyle çeşitli hastalıklar üzerinde kullanıldığı bilinmektedir.
Yapılan klinik çalışmalar propolisin solunum sistemi enfeksiyonları (bronşit, KOAH, influenza), deri hastalıkları (herpes, deri mantarları, alerji, yanık, deri ülseri, apse), diş ve diş eti rahatsızlıkları (diş eti çekilmesi, ağız yaraları), kulak, burun ve boğaz enfeksiyonları, sindirim sistemi hastalıkları (parazit, kolit, mide ülseri, reflü), kadın hastalıkları (vajinal ve servikal rahatsızlıklar) ve üriner sistem hastalıkları (idrar yolu iltihabı) üzerinde etkili olduğunu göstermiştir.
Propolisin kanser üzerine etkisi: Propolisin içinde bulunan kafeik asit tümör oluşumu riskini azaltır. Propolis anti bakteriyel özelliğiyle vücudun bağışıklık sistemini kuvvetlendirmekle birlikte kanserli hastanın vücut fonksiyonlarını desteklemekte ve hastanın vücut direncini arttırabiliyor.
Nörolojik etkisi: Yüksek bir anestezik etkiye sahiptir. Polifenol içermesiyle oksidatif stresi azaltıcı, sinir hücrelerini korumaya yardımcıdır. Propolisin birçok nörolojik hastalıkların üzerinde olumlu sonuçlar aldığı görülmüştür.
Diş tedavisinde etkisi: Propolisin ağız gargarası, diş macunları veya anestezik etkisi nedeniyle de kanal dolgu maddesi olarak kullanım alanları vardır. Bu sayede ağız yaraları, kötü ağız kokusu, diş çürükleri gibi olumsuzlukları büyük ölçüde önleyebildiği de görülmüştür.
Dermatolojik etkisi: Deri enfeksiyonlarının, yanıkların, egzema, sedef hastalığı, mantar, zona ve yara izleri üzerinde olumlu ölçüde iyileşmenin görüldüğü de gözlemlenmiştir.
Sindirim sisteminde etkisi : Yapılan çalışmalar sonucunda sindirim sistemi hastalığı olan peptik ülser üzerinde de olumlu bir sonuç gözlemlenmiştir.
Solunum sistemine etkisi : Propolis grip, zatürre, bronşit, tüberküloz, farenjit gibi solunum sistemi hastalıklarında üzerinde iyileştirici etkisi vardır.
AYRICA; Propolis kan basıncını düşürerek, dengelemekte ve kandaki kolesterol ve trigliseridi azaltarak kalbi desteklemeye yardımcıdır.