Flexitarian Diyet Nedir?

Flexitarian Diyet esnek ve vejetaryen kelimelerinin birleşmesiyle oluşmaktadır. Vejetaryenliğe daha esnek bir bakış açısıyla yaklaşılmaktadır. Etin tamamen ortadan kaldırılmadan bitki bazlı yemek alımının arttığını vurgulamaktadır. Bu, sağlık için son derece yararlı olabilecek herhangi bir yiyeceği tamamen diyetten çıkarmak yerine, diyetinize yeni yiyecekler eklemekle ilgilidir. Bu bitki bazlı yiyecekler, mercimek, fasulye, bezelye ve fındıktır. Hepsi mükemmel protein kaynaklarını içerir.

 

Mercimek ve fasulyelerde bulunan çözünebilir liflerin sağlıklı bir diyetin bir parçası olarak yüksek kolesterolü azaltmaya yardımcı olduğu yaygın olarak kabul edilmektedir. Bu yüzden bunların düzenli olarak dahil edilmesi kesinlikle önerilir. Keten tohumu (keten tohumu), çam fıstığı, susam tohumu, ayçiçeği tohumu ve ceviz gibi kuruyemişler ve tohumlar, sağlıklı kolesterol seviyelerini korumaya yardımcı olur. Araştırmalar, Flexitarian bir diyetin fiziksel aktivite ile birlikte uygulanmasının, meme ve prostat kanseri risklerini azaltmak için tavsiyelerle tutarlı bir yaşam tarzını teşvik edebileceğini göstermiştir.

 

US News & World Report tarafından verilen 2019’un En İyi Diyet Sıralamasında, Flexitarian Diyet, uzun süreli sağlık ve hastalık önleme açısından, En İyi Diyetler Genel kategorisinde 3. sırada ve Diyabet için En İyi Diyetlerde 2. sırada yer almaktadır. Ayrıca En İyi Bitki Bazlı Diyetlerde 2. sırada yer almaktadır.

 

İhtiyacım olan tüm besin maddelerini flexitarian diyetten aldığımdan nasıl emin olabilirim?

Esnek bir diyete geçiş yapmayı düşünüyorsanız, her öğünde bitki bazlı yiyecekler, günde en az beş porsiyon meyve ve sebze ve kepekli yiyecekler önerilir. Düşük kırmızı et alımından dolayı eksik olabilecek alternatif demir kaynaklarını dahil etmek gerekebilir. İyi kaynaklar arasında düşük şeker, demir takviyeli kahvaltı gevrekleri ve ıspanak, lahana ve brokoli gibi koyu yeşil yapraklı sebzeler sayılabilir. C vitamini demir emilimini arttırdığından, küçük bir bardak (150ml) meyve suyu veya tatlı biber, kuzu marul ve domates gibi salata ürünleri tavsiye edilir.

 

İnsülin Direnci ve Tip 2 Diyabet Riskini Düşürür

Vejetaryen bir diyet (Flexitarians’ın daha sıkı bir emsali), tip 2 diyabet riskini azaltmada “ diyabet dostu diyet ” e kıyasla daha etkili olduğu söylenmektedir.

Yapılan bir araştırmada 74 katılımcı ile birlikte altı ay boyunca aynı sayıda kalori tüketilmiştir. Bazıları vejetaryen diyete, bazıları da şekeri, rafine karbonhidratları, kolesterolü ve doymuş yağ oranını azaltan diyete devam etmiştir. İlginç bir şekilde, vejetaryen diyetteki insanların daha fazla subkutan yağ (cildinizin altındaki yağ), subfascial yağ (kaslarınızı tutan yağ) ve kas içi yağ (kasların içinde depolanan tip) kaybettiği gözlemlenmiştir. Kaslarda depolanan yağ metabolizmayı etkileyebilir ve insülin direncine (hatta tip 2 diyabet) neden olabilir.

Özellikle Diyabet Bakımı’nda yayınlanan bir çalışmada flexitarians diyet yapanlar ve vejetaryenler karşılaştırıldığında, flexitarians diyeti uygulayanlarda tip 2 diyabet riski azaldığı gözlemlenmiştir. Ek olarak, fazla kilolu olmak, tip 2 diyabet için en büyük risk faktörlerinden biridir ve aynı çalışmada, flexitarians diyet uygulayanların vejetaryenlere göre daha düşük BMI’ lere sahip olduğu gözlemlenmiştir.

 

Kalp Hastalığı Riskinizi Azaltır

2015 yılında bir Amerikan Kalp Birliği toplantısında sunulan büyük bir çalışmada, yarı vejeteryan diyetini izleyen kişilerde kalp hastalığı ve inme riskinin daha düşük olduğu tespit edilmiştir. Araştırmada, araştırmacılar 10 yıl boyunca 450.000’den fazla Avrupalıyı takip etmiş ve bitki kaynaklarından gelen gıdaların en az yüzde 70’ini tüketen katılımcıların yüzde 20 daha düşük ölüm riskine sahip olduğunu bulmuşlardır. Araştırmacılar, diyette bulunan etin bir kısmının sebzelerle ikame edilmesinin kalp kaynaklı ölüm riskini azaltmanın basit bir yolu olabileceği sonucuna varmışlardır. Ancak, bu çalışma hakemli bir dergide yayınlanmadığı için güvenilirliği tartışılır.

Bir yorum Yaz