BCAA (Dallı Zincirli Amino Asitler) Nedir? Etkileri Nelerdir?

Amino asitler insan vücudunun temel yapı taşıdır. Vücut, her hücre, doku ve organın yapı taşları olan proteinleri yapmak için amino asitleri kullanır. BCAA (dallı zincirli amino asitler) vücudumuzun sentezleyemediği amino asitler olup, beslenme ile her gün alınması gerekmektedir. Dallı zincirli amino asitler dışarıdan alınması gereken amino asitlerdir. Dallı zincirli aminoasitler üç tanedir;

  • Lösin
  • İzolösin
  • Valin

 

BCAA’lar esansiyel amino asitlerdir, yani vücudun onları yapamadığı anlamına gelir. Fakat birçok besin BCAA içerir ve çoğu insan protein yönünden zengin bir diyet yiyerek yeterli miktarda besin alabilir. Bazı BCAA kaynakları:

  • Kümes hayvanları
  • Kırmızı et
  • Balık
  • Yumurta
  • Süt ve süt ürünleri
  • Fındık
  • Tohum
  • Soya ürünleri
  • Baklagil (fasülye, bezelye, mercimek)

 

Kas büyümesini arttırır:

Peynir altı suyu proteini kas oluşturmak için gerekli tüm temel amino asitleri içerir. BCAA’lar da kas proteini sentezini arttırırlar fakat diğer amino asitler olmadan bunu maksimum düzeyde yapamazlar.

 

Kas ağrınızı ve egzersiz yorgunluğunuzu azaltır:

Egzersiz sonrası kas ağrınızı azaltmaya yardımcı olur ve dayanıklılığınızı arttırır. Fakat egzersiz performansınızı arttırdığınızı söyleyemeyiz.

 

Karaciğer hastalıkları:

Bazı çalışmalar, BCAA takviyesi almanın karaciğer sirozu olan kişilerde karaciğer kanserine karşı koruma sağlayabileceğini göstermiştir. Ayrıca karaciğer hastalarında oluşan düşük kas gücünü arttırmaktadır.

 

Kas kütlesinin korunumu:

Kanser gibi kronik hastalıkları olan insanların kas kütlelerini korumaya yardımcı olabilmek için ilave lösin alımını sağlayan yüksek proteinli diyetler önerilmektedir. Yalnızca kanser değil birçok hastalık protein sentezini etkileyebilir. Bu da kas kütlesinin kaybına neden olabilir.

 

Akne tedavisi:

Amino asitler metabolizmanıza ve hücresel aktivitenize yardımcı olurlar. Sivilcelerin önlenmesinde de etkisinin olduğu bulunmuştur.

Dallanmış zincirli amino asitler, uygun şekilde alındıklarında güvenlidir. Ayrıca bazı durumlarda mide bulantısı, kusma, ishal ve mide şişkinliği gibi problemlere neden olabilir. Kullanımının olumsuz etkileri şunlardır:

 

Hamilelik ve emzirme : Hamileyseniz veya emziriyorsanız dallı zincirli aminoasit almanın güvenliği hakkında yeterli güvenilir bilgi yoktur.

ALS (Amyotrofik Lateral Skleroz) : Dallanmış zincirli amino asitlerin kullanımı, ALS’li hastalarda kullanıldığında akciğer yetmezliği ve daha yüksek ölüm oranları ile ilişkilendirilmiştir.

Kronik Alkolizm:  Alkollü maddelerdeki dallı zincirli amino asitlerin diyet kullanımı, karaciğer hasarı ile ilişkili olup beyin hasarına yol açabilir.

Bebeklerde düşük kan şekeri : Dallanmış zincirli amino asitlerden biri olan lösin alımının, idiyopatik hipoglisemi adı verilen bir durumdaki bebeklerde kan şekerini düşürdüğü bildirilmiştir.

 

Akçaağaç şurubu idrar hastalığı (MSUD) : Akçaağaç şurubu idrar hastalığı olarak adlandırılan nadir görülen bir doğuştan hastalığı olan bireyler, BCAA alımlarını sınırlandırmalıdır. Vücutları BCAA’yı uygun şekilde absorbe edemez. Lösin, izolösin, valinin ve bu aminoasitlerden oluşan toksik metabolitler kan ve idrarda birikir.

 

İnsülin direnci ile BCAA arasındaki ilişki

Yapılan bazı çalışmalarda yüksek proteinli diyetler bozulmuş glikoz toleransı, insülin direnci ve tip 2 diyabet insidansının artmasıyla ilişkilendirilmiştir. Proteinler amino asitlerden oluşur. Amino asitler vücudumuzun sentezleyebildiği ve sentezleyemedikleri olarak ikiye ayrılır. Sentezleyemediğimiz amino asitleri yiyeceklerden alırız ve bunlara elzem amino asitler deriz. Lösin, izolösin ve valin de elzemdir ve bunları dallanmış zincirli amino asitler(BCAA) olarak adlandırılmaktadır. Özellikle lösin diyet proteininde en bol bulunan amino asittir. Bu yüzden dallı zincirli amino asitlerle metabolik rahatsızlıklar arasındaki ilişki birçok kişi tarafında incelenmektedir.

  • Günlük tüketilmesi gereken miktarda BCAA alımı, kan şekeri kontrolünün desteklenmesine yardımcı olabilir. Lösin ve izolösin insülin sekresyonunu arttırdığı ve böylelikle kan şekeri seviyesini düşürdüğü söylenmektedir. Fakat bu konuda kesin bir şey söyleyebilmek için daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır.
  • Bazı çalışmalarda ise kan şekeri, insülin seviyeleri ve kan tahlilleri dikkate alındığında kandaki BCAA düzeyinin yüksek olması insülin metabolizmasında bozulmalara yol açabileceğinden tip2 diyabet için risk teşkil etmektedir.
  • Fazla dallı zincirli amino asit alımı tip2 diyabetin yanı sıra metabolik sendrom, obezite, bozulmuş açlık glikozu, kardiyovasküler hastalıklar ve hipertansiyon riskini arttırmaktadır.
  • Aromatik amino asitlerden fenilalanin ve tirozin de insülin direnci ile ilişkilidir.
  • Dallı zincirli aminasitler, tirozin ve fenilalanin metabolik sendroma ve açlık kan şekerinde bozukluklara yol açabiliyorlar.
  • Obezite de anormal BCAA metabolizması, sırasıyla insülin direnci ile ilişkili mitokondriyal disfonksiyon ve stresi arttıran toksik BCAA metabolitlerinin birikmesine neden olur .
  • Yapılan bir çalışmada diyette lösin alımının arttırılması diyete bağlı obeziteyi azaltmıştır fakat glikoz ve kolesterol metabolizmasını olumsuz etkilemiştir.
  • Lösin (özellikle başka bir amino asidin yokluğunda) glukagon salınımı için pozitif bir uyarıcıdır. Glukagon ise kanda glikozun belli bir düzeyin altına inmesini engeller ve insülinin etkilerini dengeler.

Comments 1

  1. Sena
    14/12/2021

    Losin glukagon salınımı için mi uyarıcı yoksa insulin sekresyonunu mu arttırıyor? Bi yanlışlık var gibi hocam

Write a comment