Şizofreni Ve Diyabet İlişkisi [Genişletilmiş Araştırma]

   Şizofreni hastalarında diyabet yaygınlığının genel nüfusa göre 2–4 kat daha fazla olduğu bilinmektedir.Şizofrenide olduğu gibi şizoafektif bozukluk, bipolar bozukluk ve majör depresyon gibi diğer bazı psikiyatrik bozukluklarda da artmış diyabet yaygınlığından bahsedilmektedir.

 

Diyabet

Diyabet, insülin aktivitesinde ve insülin üretiminde bozukluk olması nedeniyle kan glikoz seviyelerinin yüksek seyrettiği kronik bir hastalıktır. Bu metabolik bozukluk, çeşitli komplikasyonların sonucu olarak birçok organ sistemini hasara uğratır, yaşam kalitesini kötüleştirir ve yaşam süresini kısaltır.

 

Şizofreni

 Hezeyanlar ve halüsinasyonlar olarak bilinen psikotik semptomlardan, fonksiyonel bozulmalara kadar geniş bir semptom sprektrumunda, farklı şekillerde görülen kronik ve sıklık relapslarla seyreden bir akıl hastalığıdır.

Son yıllarda yapılan araştırmalar şizofreni hastalarında yeni kuşak antipsikotik ilaçların yaygın olarak kullanılmasıyla şizofreni hastalarında diyabet yaygınlığının arttığını veya hastaların glikoz ve lipid metabolizmalarının kötüleştiğini bildirmektedir.

 

 

Şizofrenide Diyabet Nedenleri

Şizofreni ve diyabet birlikteliğinin ardındaki mekanizmalar çok etkenlidir. Bu etkenler temel olarak genetik, nörogelişimsel, nöroendokrin, çevresel ve iyatrojenik modelleri içerir.

 

  • Genetik Nedenler

Şizofreni ve tip II diyabet arasındaki yüksek birliktelik oranı, bu iki hastalık arasında biyolojik bir yatkınlık olabileceğini düşündürmektedir.

1950’ li yıllarda yapılan bazı çalışmalarda, ilaç kullanmanın şizofreninin ilk atağını geçiren hastalarda ve antipsikotik ilaçların kullanılmasından önce, şizofreni hastalarında artmış tip II diyabet yaygınlığından bahsedilmektedir. Tip 1 diyabet ile ilişkilendirilememektedir.

Birçok çalışma şizofreni hastalarının aile öykülerinde Tip 2 Diyabet görüldüğünü bildirmektedir.

 

  • Nörogelişimsel Nedenler

Fetal alfa melatonin uyarıcı hormonunun (alfa-MSH) erken fetal büyüme belirteci olduğu ve diyabetik anne bebeklerinde anormal yükseklikte bulunduğu bildirilmiştir. Maternal diyabet vakalarında bu durum, beyin gelişimini ve olgunlaşmasını etkiler.

 

  • Nöroendokrinolojik Nedenler

Stresin, şizofreni gelişiminde rol oynadığı belirtilmektedir. Şizofreni hastalarında, hipofizo-pitüiter-adrenal eksenindeki bozukluk nedeni ile yükselmiş kortizol düzeyleri vardır. Yükselmiş kortizol düzeyleri, birçok mekanizma ile diyabet gelişimine neden olmaktadır. Kortizol, adipoz doku tokluk hormonu olan leptin düzeylerini düşürerek açlığa ve kilo alımına, bunun sonucu olarak da insülin direncine neden olabilmektedir.

 

  • Çevresel Nedenler

Yağdan zengin posadan fakir diyet alışkanlığı, düşük fiziksel aktivite, düşük sosyo-ekonomik durum ve düşük eğitim seviyesi gibi etkenler, şizofreni hastalarında artmış diyabet sıklığından sorumlu faktörlerdendir.

 

  • İyatrojenik Nedenler

Yeni kuşak antipsikotikler ile tedaviye başlandıktan 10 gün ile 18 ay süreleri arasında diyabet gelişebildiği bildirilmektedir. Bu ilaçlar kilo alımına neden olarak diyabet gelişimine sebep olmaktadır. Başka çalışmalar, bu ilaçların periferik glikoz transport metabolizmasını etkileyerek hiperinsülinemi ve insülin direncine neden olduğunu belirtmektedir.

Sonuç olarak; şizofreni hastalarının aile öyküsü, ilaç kullanımı ve kilo alımı ile orantılı olarak Tip 2 Diyabet riski görülme olasılığı artmaktadır. Şizofreni hastalarının düzenli diyabet kontrolleri yapılmalı ve beslenme alışkanlıklarına dikkat edilmelidir.

Write a comment