• Çikolata

Çikolata, birçok bireyin yemekten keyif aldığı hatta bağımlılığı bile söz konusu olabilen bir besin çeşididir. Çikolatanın içinde uyuşturucu çeşidi olan meta-amfetaminde de bulunan feniletilamin(PEA) vardır. Ayrıca kokusundaki pirazin sayesinde daha çikolatanızı yemeden önce beyninizin zevk merkezi uyarılmaktadır. Yediğiniz anda da PEA’nın dışında teobromin, tiramin ve kafein uyarıcılarının da devreye girmesiyle ortaya adeta bir şölen çıkmaktadır.

 

• Süt

Bebekken hepimizin karşı koyamadığı besin süttür. Bunun sebebi daha çok bir şeker çeşidi olan laktoz olarak görülse de farklı sebepleri de vardır. Bunlar; tiramin, kolin, L-triptofandır. Laktoz ve diğer şeker çeşitleri, geçici enerji verdikleri; L-triptofan sakinleştirici etkiye sahip olduğu; kolinin yatıştırıcı etkisi olduğu; dokusunun kremsi oluşu rahatlatıcı olduğu için ruh halini olumlu yönde etkilemektedir.  Sütün yanında süt ürünlerine de istek fazladır. Bunlar özellikle dondurma, peynirler, yoğurtlar ve salata soslarıdır.

 

• Tuzlu Atıştırmalıklar

Stres, öfke, endişe gibi duyguların varlığı sonucu insanlar gerilmektedir. Bu gerginlik sonucu da adeta bir kum torbası yumruklar gibi kraker, cips gibi tuzlu atıştırmalıkları çiğneyerek üzerindeki stresi atan bireyler vardır. Stres ve gerginlik anlarında üzerindeki stresi azaltmak için avlanır gibi gevrek besinlere yönelim sağlarlar. Bunun dışında içeriğindeki tuzdan dolayı tercih edilmektedir. Çünkü insan fizyolojik olarak tuz kaybetmektedir. Bunun telafisi de doğuştan verilen içgüdüler sayesinde (tuz yalamak) sağlanmalıdır. Yani tuzlu içeriği ve gevrekliğinden dolayı gerginlik anlarından insanlar tuzlu atıştırmalıklara yönelebilmektedir.

 

• Baharatlı Yiyecekler

Baharatların özellikle Meksika, Çin ve Tayland’da kullanımı yaygındır. Bunların dışında baharatı çok sevip yiyeceklerin tadına bakmadan baharat ilave eden bireyler de vardır. Çok baharat kullanan ve heyecanlı ruh haline sahip bireyler birbiriyle ilişkilendirilmiştir. Çünkü baharat kullanımı da standart tatların dışına çıkmaya aracı olmaktadır. Bu durum da normal hayatta rutinlerin dışına çıkarak heyecan uyandıran eylemlerin gerçekleştirilmesine benzer etkiler uyandırmaktadır.

Çin yemeklerine baharat olarak sıklıkla MSG (Monosodyum Glutamat) eklenmektedir. MSG, bireylere kendilerini iyi hissetmelerini sağlamaktadır. Bu yüzden Çin yemeği yiyen kişiler yemekleri bittikten bir saat sonra ruhsal olarak durgunluk yaşamaktalardır. Buna “Çin Lokantası Sendromu” veya “Kwok’s Hastalığı” da denmektedir. Yapılan çalışmalara göre; MSG’ın yüksek dozlarda alımı sonucu, beyin nöronlarının aşırı uyarılmasına bağlı ölümle sonuçlanabilmektedir.

Meksika yemeklerinin çoğuna baharat olarak acı kırmızı biber katılmaktadır. Bu aşırı acı kırmızı biber tüketimi sonucu bireylerin vücut sıcaklıkları ani olarak yükselmektedir ve belli bir süre sonra serinlemektedir. Bireylerde tıpkı adrenalin patlamasında olduğu gibi bir vücut ısısı dalgalanması görülmektedir. Bu benzerlik de kişilerde heyecan duygusunu uyarmaktadır. Farklı bir iddiaya göre; acı tüketimi fazla olan bireyler cesur kişilerdir. Çünkü bu kişilerin tat tomurcukları harabiyete uğrayıp normal bireylere göre körelmiştir.

 

• Sıvılar

Yiyecekler kadar içeceklerin tüketimi de ruh hali değişimine bağlı olarak değişmektedir. Özellikle bu içecekler diyet kola, gazoz; kahve ve alkol olmaktadır. Diyet kolada kullanılan tatlandırıcı NutraSweet’tir. NutraSweet; Aspartik asit ve Fenilalanin aminoasitlerinden oluşmaktadır. Bu iki aminoasitler vücutta uyarıcı etkiye sahiptir. Bu yüzden bireyler stresli veya yoğun dönemlerde bireylerin kolayı litrelerce bile tükettiği bir içecek haline gelebilmektedir. Kahve içen bireyler özellikle de sade içenlerin hayatlarının oldukça yoğun olduğu gözlenmiştir. Kahvenin uyarıcı etkisinden dolayı yoğun bireylerin yönelimi vardır. Bira ve şarap fermentasyonla üretildikleri için tiramin içerikleri oldukça yüksektir. Alkol içeriğiden bağımsız olarak tiraminden kaynaklı tıpkı kahve ve koladaki etki; alkolde de görülmektedir.

 

• Çerezler Ve Kabuklu Yemişler

Hayat oldukça sıkıcı ilerlerken bireylerin eğlenmeye ihtiyacı olmaktadır. Kabuklu yemişler; gerek dokusu gerek özündeki kimyasallar, eğlence mahrumu bireyleri yatıştırmaya yöneliktir. Eğlence bir lüks değil ihtiyaçtır. Bu yüzden kişiler eğlenceden mahrum kaldıklarında buna alternatifler aramaktalardır. Çerez ve kabuklu yemişler; gevreklik ve kıtırtı sesinden dolayı kişilerde stres atmaya neden olmaktadır. Bunların dışında özellikle kaju ve yerfıstığında tirozin oldukça yüksek miktarda bulunmaktadır. Tirozin de kan basıncını yükselten bir maddedir. Ayrıca kabuklu yemişler yüksek miktarda yağ içerdikleri için kişilerin yalnızlık, boşluk gibi duygularını örtmede yardımcı olduğu iddia edilmiştir. Tüm bu sebeplerden dolayı sinirlilik veya gerginlik anlarında kişiler çerez veya kabuklu yemişlere yönelim sağlayabilmektedir.

 

• Ekmek, Pilav, Makarna

Ekmek özellikle tazeyse kokusuyla, dokusuyla, sıcaklığı ve çıtırtısıyla insanı rahatlatıp mutlu etmektedir. Sadece ekmek değil yeni pişmiş bir makarna veya pilav da kişilerde rahatlatıcı etki meydana getirmektedir. Çünkü insan, vücudu gerginleşince kendini tehlikede hisseder ve ağrı kesiciye ihtiyaç duymaktadır. Beyin herhangi bir ağrı meydana geldiğinde bunu azaltmak için kortizol üretir. Kortizol ise Nöropeptit Y adı verilen başka bir kimyasal üretmektedir. Bu kimyasal yani “Nöropeptit Y” karbonhidrat yeme isteğini harekete geçirmekte ya da yatıştırmakta ana faktördür.

 

• Tatlılar Ve Şekerlemeler

Tatlılara olan yeme isteğinin sebebi; ekmek, pilav ve makarnaya benzemektedir. İnsanlar gerildikleri için Nöropeptit Y salınımı artmaktadır. Sonuçta da bunun artışı veya azalışına bağlı karbonhidrata olan arzu değişmektedir. Bunların yanında eskiden kişiler tatlı ile ödüllendiriliyorsa veya kendisini ödüllendirme biçimi buysa; bireyler olumsuz duygular hissettikleri anlarda tatlıya yönelim göstermektelerdir.

 

Buna yönelik öneriler şu şekilde sıralanabilir:

• Meyve alımını arttırın
• Meyveleri ulaşılabilir yerlere koyun
• Meyve tüketirken özel bir ikrammış gibi sunum hazırlayın
• Donmuş meyveleri deneyin
• Şekerleme isteğinizi analiz edin

Eğer canınız kahveli şekerleme çekiyorsa, yorulmuşsunuzdur. Acılı şekerleme çekiyorsa, heyecana ihtiyacınız vardır. Nane şekeri istiyorsanız, uyuşuk hissediyorsunuzdur. Öbür bölümlerde ifade edilen yiyecek çeşitleri ve ilişkilendirilen ruhsal değişikliklerle kendinizi analiz ediniz.

 

• Yağ Oranı Yüksek Yiyecekler

Araştırmalara göre kişiler günlük yaşantısında enerji açığı hissettiklerinde bu boşluğu yüksek enerjili besinler tüketerek kapattıkları gözlenmiştir. Makro besin ögelerinden en yüksek enerjiye yağlar sahip olduğu için bu konuda ilk tercih yüksek yağlı besinler olmaktadır. Yüksek yağlı besinler mideyi geç terk etmektedir. Bu yüzden kişiler midelerinin doluluk hissini uzun süre hisseder ve bu his, onlara güven vermektedir. Mideleri hiç boşluk yaşamasın istedikleri için durmadan yüksek yağlı besinler tüketerek sindirim sürecini uzatmaktalardır. Bu kişiler oldukça korkuları olan ve güven duygusu problemi yaşayan kişiler olduğu gözlenmiştir. Hayatlarındaki korku ve güvensizliklere karşı midelerinin dolu olması bireylerde güven duygusu yaratmaktadır.