Lipo İnflamasyon Nedir? Engellemek İçin 8 Öneri

Son dönemlerde yeni yeni bahsedilmeye başlanan ve çözüm yolları da yeni aranan, lipo inflamasyonun ne olduğu ve nasıl çözüm yolları üretmemiz gerektiğinden bahsetmek istiyorum.Vücutta herhangi bir hastalık durumunda, inflamasyon oluşur. Şişkinlik, kızarıklık ve ağrı şeklinde semptomları görülür. Bir hastalığın iyileştirilmesi için öncelikli olarak o inflamasyonun giderilmesi gerekir. Vücut için, pek çok sağlık sorununa eşlik eden kilo fazlalığı ve obezite durumunda son yıllarda yapılan bilimsel araştırmalar yağ hücresinde de inflamasyon oluştuğunu kanıtlamıştır. 

 

Lipoinflamasyon Nedir?

Lipoinflamasyon, uzun vadeli aşırı kalori alımına bağlı olarak yağ dokusu artışının sebep olduğu inflamatuar durum olarak tanımlanabilir. Hacimce büyüyen yağ hücreleri zamanla yetersiz oksijen nedeniyle parçalanarak ölmeye başlar. Bu esnada salınan bazı inflamatuar maddeler, inflamasyonu tetikler. Tekrarlayan bu döngü zamanla leptın direnci gelişmesine, karbonhidrat metabolizmasının bozulmasına, iştahın giderek artmasına ve tokluğun hissedilememesine neden olur. Buna bağlı olarak yağ depolanması da hızla devam eder.

 Tokluk hormonu olarak bilinen leptin, büyük oranda yağ dokusundan salgılanan açlık duygusunu yok ederek vücut için gerekli enerjinin yağ depolarından harcanmasını sağlayan, vücutta enerji dengesini düzenleyen bir hormondur. Vücudumuzun yağ seviyeleri, yağ hücreleriyle orantılı olarak leptin üretir. Dolaşım sistemiyle de kan dolaşımına karışır. Vücudumuzun yağ düzeyleri aşırı bir artış gösterdiğinde aşırı yeme isteği duyarız. Ayrıca leptin, direkt olarak insülin seviyelerine bağlıdır. Vücudumuz homeostasis diye adlandırılan bir dengeyle işlemektedir. Bu denge bozulduğunda önlem olarak kendini korumaya alır.

 

Nasıl Engel Olunabilir? 

  1. İşlenmiş yiyecekler tüketmekten kaçının. İşlenmiş yiyecekler hem vücudumuzda inflamasyonu arttırır hem de sindirim sistemi mikrobiyotamızı bozar.
  2. Liften zengin besinlerle beslenin. Hem sindirim sistemi mikrobiyotamız gelişir hem de obeziteyi engellemeye yardımcı olur.
  3. Şeker tüketiminizi sınırlayın.
  4. Egzersiz yapın. Ama burada dikkat edilmesi gereken, çok ağır ve şiddetli yapılan egzersiz, stres hormonlarını tetiklediğinden uzun vadede leptin direncine katkıda bulunur.
  5. Yeterince uyuyun.
  6. Kan trigliserid seviyenizi düşürün. Kan şekerini çok yükselten glisemik indeksi yüksek besinleri tüketmediğimizde kan trigliserid seviyemiz düşer.
  7. Doğal proteinleri tüketin. Yapılan çalışmalarda günlük enerji ihtiyacının %15-20’ sini proteinlerden karşılamanın leptin hassasiyetini arttırdığı görülmüştür.
  8. Kaliteli doğal yağ tüketiminizi arttırın. Günlük enerji ihtiyacının %25-30’unun doğal yağlardan karşılanması ve omega3 alımının arttırılması da leptin direncini önler. Yapılan bilimsel çalışmalar bireylerin geri kilo alımını, artan iştahını ve beraberinde eşlik edecek metabolik hastalık risklerini engellemek için çözümün doğru oranda omega-3 takviyesi ve ağırlık kaybı olduğunu gösterir. Doğru oran olarak kabul edilen 5:1 dha: epa içerikli omega-3 takviyesi ile lipoinflamasyon sorununun büyük ölçüde çözüldüğü kanıtlanmıştır. Fazla kilo ile mücadele ederken doğru yöntemlerden biri yağdan ve sağlıklı bir kilo kaybı sağlamak kadar lipoinflamasyonu da çözmeye yardımcı olan doğru bir omega-3 takviyesi almaktır. 

Write a comment