Limon suyu hastalıklara karşı özelliğiyle sağlıklı bir içecek olarak bilinir. Limon suyu alkali özelliği göstermesi sebebiyle alternatif sağlık birlikleri için oldukça popülerdir. Bu makale limonun asidik PH’a sahip olmasına rağmen neden limon suyunun alkali olarak kabul edildiğini açıklamaktadır.
PH NEDİR?
Asit ve alkalize gıdaları tartışırken, pH kavramını anlamak önemlidir. Basitçe söylemek gerekirse, pH, bir çözeltinin 0-14’ten bir ölçekte ne kadar asidik veya alkalik olduÄŸunu belirleyen bir deÄŸerdir. PH 7, nötr olarak kabul edilir. 7’nin altında herhangi bir pH deÄŸeri asidik, 7’nin üzerindeki herhangi bir pH deÄŸeri alkaliktir. PH ölçeÄŸinde bitiÅŸik sayılar arasındaki fark asitlikteki on kat farktır. ÖrneÄŸin, 5’lik bir pH, 6’lık bir pH’dan 10 kat fazla asidiktir ve 7’lik bir pH’dan 100 kat daha asidiktir.
Yüksek miktarda sitrik asit içerdikleri için, limonların asidik pH’ları vardır. FDA’ya göre, limon suyunun pH deÄŸeri 2 ile 3 arasında deÄŸiÅŸiyor.
Bu, limon suyunu 10.000-100.000 kez sudan daha asidik yapar.
ALKALİ BESİNLERİN FAYDALARI
Alkali diyet son zamanlarda popülerlik kazanmıştır. Alkali diyet besinlerin tüketildikten sonra vücudunuzun PH’ını etkileyebileceği prensipine dayanır. Ancak alkali diyeti destekleyecek yeterince kanıt bulunmamaktadır. Yapılan çalışmalar göstermiştir ki yedikleriniz kan PH’ını minimal düzeyde etkilemektedir.
Alkali diyet 3 kategoride incelenir;
Asidik gıdalar: Et, kümes hayvanları, balık, süt, yumurta ve alkol.
Nötr gıdalar: Doğal yağlar, nişastalar ve şekerler.
Alkalize gıdalar: Meyveler, fındık, baklagiller ve sebzeler.
Alkali diyetin destekçileri, yüksek miktarda asit içeren gıdaların tüketilmesinin, vücudunuzun pH’ının daha asidik hale gelmesine, dolayısıyla hastalıklara karşı direncin düşmesine sebep olabileceÄŸine inanmaktadır.ÖrneÄŸin, birçoÄŸu, vücudun, yediÄŸiniz gıdaların asitleÅŸtirici etkilerini tamponlamak için kemiklerinizden kalsiyum çaldığına inanmaktadır. Bazıları, kanserin sadece asidik ortamlarda yetiÅŸtiÄŸine ve alkali bir diyet ile bu durumun önlenebilir hatta iyileÅŸtirilebilir olduÄŸuna inanıyor. Bu nedenle, bu diyetin takipçileri, gıdaları asitlendirmeyi sınırlandırarak ve bunun yerine alkalileÅŸtirmeyi tercih ederek saÄŸlıklarını iyileÅŸtirmeye ve hastalık riskini azaltmaya çalışmaktadırlar.
Â
LİMON SUYU ASİT PH’SINA SAHİP OLDUĞU HALDE NEDEN ALKALİ OLARAK DÜŞÜNÜLÜYOR?
Bir gıdanın vücuda asidik veya alkali etkisi olması ile, gıdaların sindirilmesinden önceki Ph’ının ilgisi yoktur. Bunun yerine, alkalinin ve asidin yan ürünlerinin sindirildiÄŸinde, vücudunuz tarafından iÅŸlediÄŸine ve ürettiÄŸine baÄŸlıdır. Bir gıdanın hangi türev ürün üreteceÄŸini tahmin etmek için “kül analizi” tekniÄŸi kullanılır.. Gıdalar laboratuarda yakılır ve küller elde edilir. Küllerinin pH’si gıdaları asit veya alkalin olarak sınıflandırmak için kullanılır.
Bununla birlikte, kül analizi, kesin olmayan bir tahmin olması sebebiyle bilim insanları artık potansiyel böbrek asit yüküne (PRAL) dayanan farklı bir formül kullanmayı tercih ediyor. Belirli bir gıdanın PRAL deÄŸeri, vücudun bu gıdayı metabolize ettikten sonra böbreklere ulaÅŸması beklenen asit miktarıdır. Normalde, böbrekler idrar yoluyla fazla asit veya alkali atmak suretiyle kan pH’sını sabit tutar. Protein, fosfor ve sülfür gibi asidik besinler böbreklerin filtrelemek zorunda kaldığı asit miktarını arttırır. Bu besin maddelerini içermeye eÄŸilimi olan et ve tahıllara bu nedenle pozitif bir PRAL puanı verilir.
Öte yandan, meyve ve sebzeler potasyum, kalsiyum ve magnezyum gibi alkali besin maddelerinden yüksektir. Sonuç olarak, böbreklerin filtrelemek zorunda kaldıkları asit miktarını en aza indirgemek için negatif bir PRAL puanı verilir.DiÄŸer meyveler gibi limon suyu da metabolize olduktan sonra alkali yan ürün üretir. Dolayısıyla, negatif bir PRAL puanı vardır.Bu nedenle, bazı insanlar, sindirilmeden önce asidik pH’ye sahip olmasına raÄŸmen, limon suyunu alkali olarak deÄŸerlendirir.Â
LİMON SUYU İDRARINIZI ALKALİ YAPABİLİR ANCAK KANINIZI DEĞİL
Alkali Diyetin pek çok savunucusu idrarının alkalitesini kontrol etmek için pH test ÅŸeritleri kullanır. Bunun, vücutlarının gerçekte ne kadar alkali olduÄŸunu belirlemelerine yardımcı olduÄŸuna inanıyorlar. Farkında olmadıkları nokta ise, limon suyunun idrarın pH’sını daha alkali hale getirirken kan pH’sı üzerinde aynı etkiye sahip olmadığıdır.Aslında, çeÅŸitli çalışmalar, yediÄŸiniz yiyeceklerin kan pH’sında çok sınırlı bir etkiye sahip olduÄŸunu göstermektedir. Ne kadar sınırlı olduÄŸunu göstermek amacıyla araÅŸtırmacılar kanın PH’ını 0.2 arttırması için bir bireyin bir oturuÅŸta 8 kg portakal yemesi gerektiÄŸini söylemektedir.Gıdaların kanın pH’sı üzerinde bu kadar sınırlı etkilere sahip olmasının nedeni, vücudunuzun hücrelerinin düzgün çalışabilmesi için pH deÄŸerlerini 7.35-7.45 arasında tutması gerektiÄŸidir.Kan pH deÄŸerleriniz bu normal aralığın dışına çıkarsa, metabolik asidoz veya metabolik alkaloz adı verilen durumdasınız, bu durum tedavi edilmediÄŸinde tehlikeli veya ölümcül olabilir.Bununla birlikte, metabolik asidoz ve metabolik alkoloz gibi durumlar vücudunuz kanın pH deÄŸerlerinin normal aralığının dışına çıkmasını önlemede çok iyi olduÄŸu için nadiren oluÅŸur. Seviyeleri sabit tutmanın yollarından biri böbrekleri aşırı asitleri idrar yoluyla filtrelemek için kullanmaktır.Bu, alkalize edici gıdalarda yüksek bir diyet uyguladıktan sonra büyük bir biftek veya daha az asidik yemekten birkaç saat sonra idrarınızın daha asidik hale gelebilmesinin nedenidir.Ancak, idrardaki asitlik, yediÄŸiniz gıdaların bir sonucu olarak farklılık gösterse de, kanınızın pH deÄŸeri sabit kalır. Bu nedenle, limon suyu içmek daha fazla alkalin idrara neden olsa bile, kanınızın pH’ı üzerinde herhangi bir etkisi olması pek olası deÄŸildir.Â
BESİN MADDESİNİN PH’I FARK YARATIR MI?
Alkali Diyetinin savunucuları, yediÄŸiniz gıdaların kanınızın pH’ını etkileyerek saÄŸlığınızı etkileyebileceÄŸine inanmaktadır. Genellikle alkalize edici gıdaların kemik kaybını önlediÄŸini ve kanseri önleme veya tedavi etme yeteneÄŸine sahip olduÄŸunu iddia ediyorlar.Bununla birlikte, yukarıda tartıştığımız gibi, bu teori, böbreklerinizin kanın pH’ını ayarlamada oynadığı rolü, vücudunuzun pH’ı korumak için kullandığı diÄŸer yöntemleri tamamen göz ardı eder.Ek olarak, popüler inancın aksine, birçok büyük inceleme, asit düzeyini arttırıcı diyetlerin vücuttaki kalsiyum seviyeleri üzerinde hiçbir etkisinin bulunmadığı sonucuna varmıştır.Aslında, birçok çalışma, aslında asit oluÅŸturan olduÄŸu düşünülen yüksek proteinli diyetleri saÄŸlıklı kemiklerle iliÅŸkilendirir.Bazı kiÅŸilerin asitliÄŸi bulunan gıdaların kanser olduÄŸunu düşünen etkilere gelince, kapsamlı bir inceleme, yediÄŸiniz asit halindeki gıdaların miktarı ile hastalığa yakalanma riskiniz arasında doÄŸrudan baÄŸlantı olmadığını bildirir.Bununla birlikte, alkali bir diyet bazı bireylere bazı yararlar saÄŸlayabilir..ÖrneÄŸin, böbrek hastalığı olan insanlar genellikle protein alımını sınırlamalıdır. Alkali bir diyet kullanmak, buna olan ihtiyacı biraz azaltabilir.Böbrek taşı geliÅŸme eÄŸilimi gösteren kiÅŸilerde bu riski de azaltabilir.Bununla birlikte, güçlü sonuçlara varılmadan önce, bu sözde faydalar üzerine daha fazla araÅŸtırma yapılması gerekmektedir.
LİMON SUYUNUN DİĞER FAYDALARI
Kan üzerinde çok az alkalize edici etkiye sahip olmasına raÄŸmen, düzenli olarak limon suyu içmenin saÄŸlık üzerine diÄŸer bazı yararları vardır. ÖrneÄŸin, limon suyu C vitamini yüksektir, güçlü bir antioksidan bağışıklık sistemini güçlü tutmaya yardımcı olur ve hastalığı önler ve ortadan kaldırır.Bir sıvı ons (30 ml) limon suyu, aslında günlük C vitamini gereksinimlerinizin yaklaşık% 23’ünü saÄŸlar. Dahası, yemeklerle birlikte limon suyu gibi C vitamini açısından zengin bir içecek içmek, demir de dahil olmak üzere bazı minerallerin emiliminin arttırılmasına yardımcı olabilir. Limon suyu ayrıca kan damarlarını güçlendirerek, iltihaplanmayı azaltarak ve plak birikimini önleyerek kalp rahatsızlığı riskini azaltmaya yardımcı olabilecek az miktarda antioksidan içerir.
Buna ek olarak, bazı çalışmalar düzenli olarak tüketilen limon suyunun bazı böbrek taşı türlerinin oluşumunu önlemeye yardımcı olabileceğini bildirmektedir.