Kilo Almaya Karşı Bir Hormon: Leptin

Leptin Hormonu

 Adiposit kaynaklı, serumda serbest ve bağlı formda sirküle olan bir hormondur. Leptinin serum seviyeleri adipoz dokuda depolanmış olan enerji miktarını yansıtır.

Leptin, etkinliğini hipotalamustaki spesifik reseptörlerine bağlanarak nöroendokrin fonksiyon, enerji alımı ve kullanımını düzenleyen çeşitli nöropeptidlerin ekspresyonunu değiştirerek göstermektedir. Dolayısıyla leptin obezite ve beslenme düzensizliklerinin patogenezinde önemli rol oynamaktadır ve beslenme yetersizliklerine karşı nöroendokrin yanıtlara aracılık etmektedir.

Araştırmalara göre leptin metabolizmanın düzenlenmesi, cinsel gelişim, üreme gibi birçok fizyolojik olayda rol oynamaktadır. Leptin adipoz dokudaki adipositler tarafından sentezlenir ve kana salınır. İnsülinin leptin sentez ve sekresyonuna aracılık ettiği düşünülerek tokluk hormonu olarak adlandırılmıştır.

Leptinin kan konsantrasyonunun vücuttaki yağ miktarı ile orantılı olduğu bilinmektedir. Kadınlarda erkeklere göre yağ oranının fazla ve dağılımının farklı olması nedeniyle leptin kan seviyeleri daha yüksektir. Aynı zamanda testosteronun leptin seviyesini baskılaması da bu durumda rol oynayan bir faktördür.

Leptin yaşamın farklı dönemlerinde de kendini gösterir. Örneğin; overlerde sentez edilir oosit tarafından taşınır ve gebeliğin son ayında plasenta ve fetüs tarafından da üretilir. Laktasyondaki meme bezleri tarafından yapılır ve yeni doğan bu şekilde anne sütünden leptin alır.

Leptin’in fonksiyonları

  • Beslenme davranışını düzenler.
  • Metabolizma hızını ayarlar.
  • Otonom sinir sistemi aktivitesini ayarlar.
  • Anjiyogenezi sitimüle eder.
  • Termoregülasyonda rol alır.
  • Büyüme ve gelişmede rolü vardır.
  • Üremede etkindir.
  • Sempatik aktivitede artışa neden olur.

 

 Leptin Direnci

Önceki yapılan çalışmalarda obez kişilerin kanlarında leptin seviyeleri yüksek bulunmuştur. Leptin seviyelerindeki yükselme yağ kitlesine orantılı olarak gelişmektedir. Bu durumda leptin rezistansı adlı bir kavram oluşturmaktadır.

Diyetle birlikte veya erişkin obeziteli insan modellerinde leptin yağ dokuya orantılı bir şekilde artsa da artan leptin obezitenin ilerlemesini engelleyememektedir. Ayrıca obez insanlar salgılanan leptine karşı zayıf yanıt vermektedir ya da yanıtsız bırakmaktadır. Bu belirgin leptine karşı cevapsızlık leptin direnci olarak tanımlanmıştır.

Leptin direnci; periferik leptinin hipotalamusa ulaşmasındaki başarısızlık, hipotalamik leptin reseptör sayısının azalması, leptin sinyal transdüksiyonunun azalmasını içermektedir.

Obezlerde vücut kitle indeksi arttıkça BOS/plazma leptin oranında azalma görülmektedir yani beyne gelen leptin miktarı azalmaktadır ve obezlerde kan plazma leptin düzeyinin yüksek olmasına rağmen leptine karşı bir direnç gelişmektedir.

 

Leptin ve Kilo Almak Arasındaki İlişki

Leptinin yağ hücresinde glukoz homeostazisini geliştirici ve lipit metabolizmasını inhibe edici etkisi vardır. Plazma insülin seviyesiyle leptin konsantrasyonu arasında bir korelasyon vardır. Uzun süreli hiperinsülinemide plazma leptininin arttığı bulunmuştur. Burdan insülinin leptin üretimini yağ hücresinde ob-geni stimüle ederek indirekt yolla arttırmaktadır. Leptin yokluğunda obezite ve tip-II diyabet geliştiği bilinmektedir. Leptinin tip-II diyabette insüline direnç gelişiminde rolü vardır

Leptin hücrede yağ asidi sentezleyen enzimlerin inhibisyonunu sağlamakta, mitokondrial b-oksidasyonu azaltmakta, yağ asidi kullanımını arttırarak hücre içi yağ asidi konsantrasyonunu azaltmaktadır. Leptin plazma kolesterol, trigliserit ve glukoz düzeyini azaltmaktadır.

Leptin yağ hücre sayısı ve yağ hücresi büyüklüğü oranında organizmada üretilir ve plazma leptin seviyesi vücut yağ kitlesini temsil eder. Plazma leptin seviyesinin vücut ağırlığndaki artışa bağlı olarak logaritmik bir artış göstermektedir.

Vücut ağırlığında artış görüldüğünde leptin seviyesinde de artış görülmektedir. Vücut ağırlığındaki azalma ile de leptin seviyesinde azalma görülmektedir. Yağ hücresinden leptin salınımı aşırı beslenme ile artarken, açlık ile azalmaktadır. Leptin sekresyonu beslenme esnasında belirgin şekilde baskılanmaktadır

Sonuç olarak leptin; besin alımının düzenlenmesinde rolü olan ve vücut yağ depolarının miktarındaki değişimleri negatif feedbackle merkezi sinir sistemine bildiren, besin alımını azaltıp enerji harcanmasını arttıran bir periferik proteindir.

Comments 2

  1. zdn
    20/10/2017

    eminim çok faydalı bilgilerdir ama latince ve TIP DİLİ bilmediğim için paylaşım en azından benim için çeviri gerektiriyor; yani amacına hizmet etmiyor 🙁

    1. Emre Uzun
      20/12/2017

      makalenin yazı dili düzeltilecektir. Geri bildiriminiz için teşekkürler.

Write a comment