Kekik Yağı: Etkileri, Faydaları, Kullanımı, Dikkat Edilmesi Gerekenler

Kekik adını, Latince’de kekik anlamına gelen oreganos “oros – dağ” ve “ganos – keyif” kökünden almaktadır. Kekiğin 41 farklı çeşidi bulunmaktadır. Keskin kokulu ve dağda yetişen bu bitkinin yaprak ve çiçekleri geçmiş zamanlarda farklı şekillerde değerlendirmeye çalışılmış. Depolanması kolay, etkili bir tercih olarak kekik yağı elde edilmiştir. Genel üretim yolu ise kekik yaprakları ve çiçeklerinin özütünün çıkartılmasıdır. Kekik yağının içeriğinde antimikrobiyal ve güçlü antioksidan özellik gösteren fenoller, terpenler ve terpenoidler bulunmaktadır. 

 

  • Karvakrol: Kekik yağında en çok bulunan bu fenol bileşiğin antiiflamatuar, antikanserojen, antibakteriyel, antioksidan, antimutajenik, antifungal, yara iyileştirici ve hücre çoğalmasını hızlandırıcı etkilere sahip olduğu bilinmektedir.
  • Timol: Doğal bir antifungaldir. Antimikrobiyal, antitümör ve fungisit etkileri vardır. Toksinlere karşı koruyucu etki göstermekte ve immün sistemi desteklemektedir. Kekik uçucu yağının, en önemli bileşenidir.
  • Timokinon: Antioksidan, antibakteriyal, antifungal ve birçok terapötik özellikleri ile günümüzde de farmakoloji, gıda, kimya endüstrilerindeki araştırma ve çalışmalarda yer almaktadırlar.

 

Kekik Yağının Faydaları

 

Doğal Antibiyotik Etki;

İçerisindeki karvakrol etken maddesi, birçok bakteri ile savaşabilecek güçlü bir antimikrobiyal etkiye sahiptir. Çalışmalarda; kekiğin 25 farklı bakteri türüne karşı anti-mikrobiyal etkinliği gösterilmiştir. Yapılan bir araştırmada, ‘stafilokokus aureus’ bakterisi ile enfekte edilen kekik yağı verilen 14 farenin 6’sı yaşarken, aynı şekilde enfekte edilen ve antibiyotik verilen 14 farenin 7’si yaşamamıştır.

Sadece ağız yoluyla sistemik olarak değil yüzeysel enfeksiyonları da engeller. Candida gibi ağız ve vajinada ciddi sorun olabilen mantar enfeksiyonlarında da etkilidir. İçerdiği karvakrol maddesi ile birçok zararlı bakteri ve virüs (candida albicans, salmonella, listeria, satphyloccoccus vb.) tedavisinde iyileştitici olarak kullanılır. Son aylarda yeni tip coronavirüslere (covid 19) karşı etkili olup olmadığına dair araştırmalar da yapılmaktadır.

 

Antikanserojen;

Son yılllarda yapılan çalışmalarda akciğer kanseri içindeki oranı artan adenokarsinomda; karvakrolün kanserli hücrelerin sayısını azalttığı, hücrelerin morfolojisini bozduğu ve total protein oranını azalttığı gösterilmiştir. Test tüplerinde yapılan çalışmalarda karvakrolün; akciğer, karaciğer ve meme kanser hücrelerini azalttığı konusunda olumlu etkiler gözlemlenmiştir.

 

Antioksidan;

Kekikte bulunan karvakrol; serbest oksijen radikalleri ile etkileşerek antioksidan etkinlik göstermektedir. Bu özelliği sayesinde vücudumuzun savunma mekanizmasını güçlendirmektedir. Çalışmalarda Karvakrolün antioksidan etkinliğinin sentetik antioksidanlarla karşılaştırıldığında daha yüksek olduğu gözlenmiştir. 

Yapılan çalışmalarda; yaygın olarak bilinen antioksidanlardan olan askorbik asit ve Vit-E kadar güçlü antioksidan olduğu ispatlanmıştır. Çeşitli araştırmalarda; timokinon, timol ve karvakrolün sahip oldukları antioksidan aktiviteleri ile lipit oksidasyonunu önleme ve oksidasyonun olası etkilerini azaltma potansiyelleri incelenmiştir.

Sonuç olarak; timol, timokinon ve karvakrolün uygulanan farklı antioksidan aktivite testlerinde yüksek antioksidan aktivite sergilediklerini göstermiştir. Ürünlerin raf ömürlerini arttırabilecekleri bildirilmiştir. Termal oksidasyon sırasında daha kararlı kalabildikleri, gıdaların renk, tat, koku gibi kalite özelliklerini ve vitamin gibi besin içeriklerini daha iyi koruyabildikleri, gıda ambalajlamasında antioksidan özellik kazandıran ajan olarak katılabilecekleri de belirtilmiştir.

 

Solunum Yolu Enfeksiyonlarında Etkisi;

Mikrop virüs ve bakteri öldürücü özellikleri ile gripte, soğuk algınlığının destek tedavisinde önem taşımaktadır. Kekiğin başlıca kullanım alanları; akciğer, bronşlar, mide ve bağırsaklardır. 

Göğüs ve boğazda görülen soğuk algınlığı veya öksürüğe neden olan enfeksiyonları hızlı bir şekilde vücuttan atmaya yardımcı olur. Solunum sisteminde sümüksü bir doku oluşturarak ortamı nemlendiren kirpiksi hücreleri uyaran kekik, balgamın da akışkan hale gelmesini ve atılmasını sağlamaktadır. Bu özellikleri için ‘bodur kekik’ olarak tanınan türü. Timol oranı yüksek olduğu için balgamlı ve kramplı öksürükte de oldukça etkilidir.

 

Sindirim ve Mide Sorunlarında Etkisi;

Peristaltik kas hareketlerini uyarır ve böylece yiyecekler, midede uzun süre tutulmaz. Antispazmodik etkisi ile bağırsak kramplarını rahatlatabilir, gaz oluşumunu önlemeye yardımcı olur ve şişkinlikle mücadele eder. İdrar söktürücü özelliği vardır.

Yapılan bir çalışmada 14 kişiye 600 mg kekik yağı verilmiş, parazitlerin oluşturduğu semptomlara bakılmış ve tedaviden 6 hafta sonra tüm katılımcılarda parazit miktarının azaldığı görülmüştür. 

 

Anksiyete, Stres ve Uyku Durumuna Etkisi 

İçerdiği linalol maddesinin; stres ve kaygı azaltıcı etkisi sayesinde sakinleştirici ve yatıştırıcı etkisi vardır. Uykusuzluk sorunlarında etkilidir.

 

Ağız ve Diş Eti Problemlerinde Etkisi;

Antiseptik ve antibakteriyel özellikleri ile ağızdaki mikropları öldürmek için doğal bir yoldur. Diş çürüğü, diş eti iltihabı, plak ve ağız kokusu gibi ağız problemlerinde ve enfeksiyonlarında kullanılabilir.

 

Ciltte Etkisi;

Yanık ve kesik gibi yaraların mikrop kapmasını önleyerek hızlıca iyileşmesini sağlar. Egzama ve sedef gibi cilt hastalıklarına iyi geldiği bilinmektedir. Cilt kırışıklıkları, sivilce ve hatta saç derisi sorunlarında kullanılmaktadır.

 

Ne Zaman Kullanılır?

  • Soğuk algınlığı yaşandığı zaman
  • Mide ve bağırsak paraziti durumlarında 
  • Ayak ve herhangi bir vücut mantarı yaşanıldığında
  • Sinüzüt durumlarında 
  • İdrar yolu enfeksiyonlarında tercih edilebilir.

 

Kekik Yağı Nasıl Kullanılır?

 

  • Cilt sağlığı için;

1-3 damla kekik yağını pamuk üzerine damlatarak uygulanabilir.

 

  • Enfeksiyonlar için;

1 bardak su içerisine 1-2 damla damlatarak tüketilebilir.

 

  • Solunum yolu enfeksiyonlarında;

1 litre kaynayan su içerisine 4 damla kekik yağı eklenip su buharı burundan çekilmelidir.

 

  • Yüzeysel enfeksiyonlarda;

Bir kapta; 2 çay kaşığı zeytinyağı ile 2 damla kekik yağı karıştırılarak etkin bölgeye sürülür.

 

  • Genel sağlık için;

1 bardak suya 1-2 damla kekik yağı damlatıp içilebilir.

 

Dikkat Edilmesi Gerekenler:

  • Kekik yağını saf olarak tüketmek fazla güçlü etkilerinden dolayı mide spazmlarına neden olabilir.
  • 10 günü geçmeyecek şekilde tüketilmelidir.
  • Uzun süreli kullanımlar konusunda çalışmalar yetersizdir.
  • Kronik bir hastalık hali veya başka bir hastalık varlığında tedavi amaçlı kullanılacaksa mutlaka doktor tavsiyesinde kullanılmalıdır.
  • Hamile ve emziren anneler kullanmamalıdır.
  • Kekik yağı kullanmadan önce mutlaka hekime danışılmalıdır.
  • Kekik yağının vücuttaki demir emilimini azalttığı ve kansızlığa neden olduğu bilinmektedir. Bu nedenle kansızlık yaşayanların kullanması önerilmemektedir.

Write a comment