İrritable Bağırsak Sendromunun (İBS) 9 İşareti Ve Semptomları

İrritable bağırsak sendromu, dünyada %6-18 oranlarında gözükmektedir. Bu durum sıklıkla bağırsak hareketlerinde değişiklik ve karnın alt bölgesinde ağrıyla karakterizedir. Diyet, stres, uyku düzeni, bağırsaktaki iyi bakteri değişimleri semptomları tetiklemektedir. Ancak, tetikleyen faktörler kişiden kişiye değişmektedir. Bu yüzden özel besinlerden ve stresten uzak durmak gerekmektedir.

İşte, irritable bağırsak sendromunu işaret eden 9 semptom.

 

1)Ağrı Ve Kramp

Abdominal ağrı, en yaygın ve tanı için anahtar bir semptom. Normal şartlarda beyin ve bakteriler sindirim sisteminin düzenlenmesinde beraber çalışırlar. Bu sistem bağırsağımızda yaşayan iyi bakterilerin saldığı sinirler ve sinyallerin hormonları uyarımı ile olur. İBS de sindirim yolundaki kasların koordinasyon bozukluğundan ve kasılmadan dolayı bu sinyal iletimi bozulmuştur.

Ağrı ise genellikle karının alt bölgesinde veya tamamında oluşmaktadır. Sadece karının üst bölgelerinde gözükme ihtimali düşüktür ve bağırsak hareketi sonrası ağrı tipik olarak azalır. Düşük FODMAP’li diyet gibi diyetteki değişiklikler ağrının ve diğer semptomların hafiflemesine yardımcı olabilmektedir. Diğer tedavi yöntemleri ise bağırsak gevşetici nane yağı kullanımı, bilişsel davranış tedavisi ve hipnoterapidir. Bu değişikliklere cevap vermeyen ağrı için bir gastroenterolog sizlere acıyı hafifletmek için özellikle kanıtlanmış bir ilaç bulmanıza yardımcı olabilir.

 

2)İshal

İshal İBS gözükmeden önceki üç temel semptomdan biri ve İBS hastası olan neredeyse her üç kişiden birinde bu semptom gözükmektedir.
Barsaklarda hızlanmış geçiş aynı zamanda ani bir dürtü sonuçlanabilir. Bu yüzden çoğu hastada ani bir ishal başlangıcı korkusuyla strese ve bazı sosyal durumlardan kaçınmaya neden olabilmektedir. Ayrıca, dışkı aşırı sulu, gevşek veya mukuslu olabilmektedir.

 

3)Kabızlık

Her ne kadar mantıksız gibi gözükse de kabızlıkta ishal kadar sık görülen bir semptomdur. Hatta İBS hastalarının yarısında bu semptom gözükmektedir.

Beyin ve barsak iletişiminin azalmasına bağlı olarak dışkının bağırsakta yavaş ilerlemesi sonucunda fazla su emiliminin olması kabızlıkla sonuçlanmaktadır. Kabızlıkta haftada 3 veya daha az dışkılamanın olmaktadır. Fakat bu kabızlık kronik kabızlık olarak da bilinen fonksiyonel kabızlıktan farklıdır. Fonksiyonel kabızlıkta İBS de olduğu gibi ağrı yoktur. İBS kabızlığında bağırsak hareket hızının yavaşlamasına bağlı olarak abdominal ağrı görünür.

İBS’de egzersiz yapmak, bol su içmek, bol lifli gıdalar tüketmek, probiyotik kullanmak, belki bir miktar laksatif kullanmak şikâyetlerin azalmasına yardımcı olabilir.

 

4)Kabızlık Ve İshalin Birlikte Görülmesi

İBS hastalarının %20 sinde kabızlık ve ishal karışık olarak birlikte görülmektedir ve bu hastalarda karın ağrısı kronik ve tekrarlayıcı şekilde olmaktadır. Daha da önemlisi bu ağrı beslenmeyle ilgili değil daha çok enfeksiyonla ilişkilidir. Bu tip hastalarda semptomalar daha ağır ve sık seyretmektedir. Aynı zamanda diğer İBS hastalarından farklı semptomlar da göstermektedirler. Bu nedenle, genel geçer tedavi yöntemleri yerine kişiye özgü tedavi yöntemleri uygulanmalıdır.

 

5)Değişken Bağırsak Hareketleri

Bağırsak hareketlerinin yavaşlaması genel olarak su emiliminin fazla olmasından dolayı dehidrasyon durumundan kaynaklanır. Bu durum zor dışkılamaya ve kabızlık semptomlarının ağır seyretmesine neden olur.

Su emiliminin az olması durumunda ise ishal durumu gözükür. İshalde gaitada mukus gözükebilir fakat kabızlık durumunda gözükmez. Ancak kabızlık durumunda kanlı dışkı gözükebilir. Kanlı dışkı durumunda mutlaka bir doktora gözükmelisiniz çünkü kanlı dışkı büyük bir tıbbi durum göstergesi olabilir.

 

6)Gaz Ve Şişkinlik

Değişmiş sindirim sistemi bağırsakta gaz problemlerini de beraberinde getirir. Bununla birlikte karında şişkinlikte gözükmektedir. Yapılan bir araştırma, İBS hastalarının %83 ünün şişkinlik ve kramp problemi yaşadığını göstermiştir. Böyle bir durumda laktozsuz ve düşük FODMAP’li diyet şişkinliğin azalmasına yardımcı olabilir.

 

7)Besin İntoleransı

İBS raporlarına göre, hastaların %70 den fazlasında kişisel olarak bazı besinlerin semptomları tetiklediği sonucuna ulaşılmıştır. Her 3 kişiden 2 si bazı besinlerden kaçınması gerekmektedir ve bu kişilerin diyetlerinden bu besinlerin çıkarılması lazımdır.

Besin intoleransının besin alerjisiyle karıştırılmaması gerekmektedir. Besin intoleransı sindirimdeki bozukluklardan kaynaklanmaktadır. Kişinin intoleransı olan besinler belirlenerek duruma göre laktozsuz, glutensiz ve düşük FODMAP’li diyetler gibi özel bir beslenme planı oluşturulmalıdır.

 

8)Yorgunluk Ve Uyuma Güçlüğü

İBS hastalarının yarısından çoğunda yorgunluk problemi görülmektedir. Yapılan bir araştırmada, İBS hastalarının çalışma hayatlarında çok fazla yorulduklarının bu yüzden sosyal hayatlarını yeterince yaşayamadıkları sonucuna ulaşılmıştır.

Aynı zamanda yorgun olmalarına rağmen uykuya dalmada problem yaşamaktadırlar. Bu durumda günlük performanslarını olumsuz etkilemektedir.

 

9)Anksiyete Ve Depresyon

İBS, anksiyete ve depresyonla ilişkilidir. Mental veya yaşamsal stres İBS semptomlarının artmasına neden olmaktadır. Hangisi önce gelirse endişe ve sindirim sistemi İBS semptomları kısır döngü içinde birbirlerini güçlendirmektedir. Yapılan bir çalışma anksiyete tedavisi almanın stresi ve İBS semptomlarını azalttığını göstermiştir.

 

İBS Durumunda Ne Yapılmalı?

Eğer bu İBS semptomlarını yaşıyorsanız ve yaşam kalitenizi etkilemeye başlamışsa mutlaka bir doktor ziyaretinde bulunmalısınız.

İBS, 3 aydır devam eden bağırsak hareketleri bozukluklarını ve değişikliklerinin 6 aylık karın ağrısıyla devam etmesi şeklinde tanı almasıdır. Doktorunuz gerek görürse endoskopi ile bağırsak muayeneleri yapılır.

IBS tedavisi yaşam şeklinin değiştirilmesine dayanır. Düşük FODMAP’li diyetler gibi diyetler gerekebilir. Stresin azaltılması İBS şikâyetlerinin azalmasını sağlayan ilk adımdır. Su tüketiminin artması ve belirli miktarda laksatif kullanımı semptomların hafiflemesine yardımcı olabilmektedir.

Aynı zamanda kişide semptomları artıran besinler belirlenerek diyetten çıkarılması gerekmektedir. Probiyotik kullanımı bu kişilerde olumlu sonuçlar göstermektedir.

Ek olarak, kafein, alkol ve şekerli içecekler de şikâyetleri artırabilmektedir.

Eğer, İBS olduğunuzu düşünüyorsanız sizi rahatsız eden besinleri tespit edin ve mutlaka bir doktor yardımı alın.

Write a comment