Gölge Sebzeleri (Nightshade) Zararlı Mı?

Nightshade, Solanaceae familyasına ait olan çiçekli bitkilerin yenilebilir kısımlarıdır. Başlıca meyveler, sebzelerde var olan 3000’den fazla çeşidi vardır.

Nightshade sebzeleri, en sağlıklı diyet modellerinden bazılarının önemli yapı taşlarıdır (örneğin Akdeniz diyeti).

Bu sebzelerden bazıları:

  • Domates: Domates iyi bir A ve C vitamini kaynağıdır. Ayrıca likopen adı verilen bir antioksidanı içermektedir ve bu da kronik hastalık oluşma riskini azaltmaktadır.
  • Çeri domates
  • Biber (özellikle kırmızı biber): Biberler, demir emilimini arttırmaya yardımcı olmak gibi sağlığa birçok olumlu etkisi olan C vitaminini bol miktarda içermektedirler. Biber ayrıca harika bir A vitamini, potasyum ve folik asit kaynağıdır.

Acı biber, kendisine acılığı veren kapsaisini içermektedir. Kapsaisin, mide ekşimesi semptomlarını hafifletmeye ve enerji alımını azaltmaya yardımcı olarak kilo vermeye yardımcı olabilmektedir.

  • Patlıcan: Patlıcanlar, iyi bir diyet lifi kaynağıdır ve tabak başına 2,5 gram lif sağlamaktadır. Bu önemli besin, bağırsak hareketlerini düzenlemeye yardımcı olmakta ve kalp hastalığı riskini azaltabilmektedir.
  • Kiraz
  • Yabanmersini
  • Goji berry
  • Nightshades ayrıca ketçap, acı sos, biftek sosu, köri sos ve salsa sos gibi birçok sos ve baharat karışımlarında da kullanılmaktadır.
  • Patates (tatlı patates hariç): Kabuklu patatesler, potasyum, B6 vitamini ve manganez içermektedirler.

 

Nighthade sebzeleri lif ve besin değeri yönünden zengindirler fakat bu sebzelerde bulunan alkaloidler gibi bazı zararlı maddelerin çeşitli otoimmün hastalıklara sebep olabileceği veya semptomları kötüleştirebileceği düşünülmektedir. Nightshade sebzelerin oluşturduğu bu olumsuz etkiler, içlerinde bulunan bazı kimyasallara dayandırılmaktadır.

Bu kimyasallar:

  • Doğal olarak oluşan pestisitler olan alkaloidler ve glikoalkaloidler: Diyette büyük öneme sahip olanlar solanin, kapsaisin ve nikotindir. İşlendiklerinde veya pişirildiklerinde parçalanırlar.
  • Karbonhidratları birbirine bağlayan proteinler olan lektinler: Tüm canlılarda bulunurlar. Alkaloidler gibi, lektinler de işlendiklerinde veya pişirildiklerinde parçalanırlar.
  • Kandaki D vitamininin aktif şekli olan kalsitriol: Kalsiyum emiliminde ve kemik gelişiminde önemli rol oynar.
  • Bitkileri hayvanlar tarafından yenmekten koruduğu düşünülen saponinler: Besin ögesi içeriği bakımından zengindirler ve sağlığa olumlu etkileri de bulunmaktadır.

Alkaloidler tipik olarak nightshade bitkilerin yapraklarında ve gövdelerinde bulunan, azot içeren maddelerdir. Genellikle çok acıdırlar ve doğal bir böcek kovucu olarak işlev görmektedirler. Bitkilerin yenilebilir kısımları da bazı alkaloidleri içermektedir.

Nightshade sebzeler, solanin adı verilen ve toksik olan bir alkaloidi içermektedir.  Otoimmün hastalıkları olanların diyetlerinden nightshade sebzeleri çıkarıldığında olumlu yanıtlar görülebilmektedir. Ayrıca buna ek olarak otoimmün diyet protokolü (AIP) de otoimmün hastalıklarla ilgili semptomların hafifletilmesine yardımcı olabilmektedir.

 

Bazı otoimmün hastalıklar:

  • İnflamatuar bağırsak hastalığı (İBD)
  • Romatoid artrit

Nightshade sebzeler D vitamininin farklı bir formunu içermektedirler. Bu da kalsiyum birikimine sebep olarak eklem ağrısı vb. artrit belirtilerini arttırabilmektedir.

  • Çölyak hastalığı
  • Tip 1 diyabet
  • Hashimoto tiroiditi
  • Sistemik lupus eritematoz
  • Sjögren sendromu
  • Sedef hastalığı

İBS’li hastalarda bağırsağın koruyucu astarı düzgün çalışmamakta; bakteri ve diğer zararlı maddeler kan dolaşımına kolayca geçebilmektedir. Bu olduğunda, bağışıklık sistemi bu zararlı maddelere saldırmakta; bağırsaklarda iltihaplanma, ağrı, ishal ve emilim bozukluğu gibi birçok olumsuz semptomlar görülebilmektedir.

Bununla birlikte, artan bağırsak geçirgenliği ile çölyak hastalığı, multipl skleroz ve romatoid artrit gibi otoimmün hastalıklar da oluşabilmektedir.

Ayrıca bazı bireylerde bu sebzelere karşı hassasiyet ve alerjiler olabilmektedir; deri döküntüleri, kurdeşen, hırıltı, boğazda kaşıntı, şişlik, öksürük ve nefes darlığı gibi alerjik semptomlar oluşabilmektedir. Herhangi bir nightshade sebzesini tükettiğinizde bu semptomlardan herhangi birini yaşarsanız, o belirli besini yemeyi bırakmak ve daha ileri testler için tıbbi destek almak akıllıca olacaktır.

Çoğu nightshade sebzenin aksine patates, nişastalı bir sebzedir. Bir küçük boy patates yaklaşık 30 gram karbonhidrat içermektedir. Özellikle diyabet hastaları veya kan şekerini düşürmek isteyen bireylerin çok fazla patates yemekten kaçınmaları gerekmektedir. Haşlandıktan sonra bekleyen patates ise dirençli nişasta haline gelmekte ve kan şekerini daha az yükseltmektedir. Bu sebeple patatesi haşlayıp beklettikten sonra tüketmek daha sağlıklı olacaktır. Lahanamsı bir kokusu, yeşilimsi bir tonu, acı bir tadı olan veya filizlenen patatesler de tüketilmemelidir.

Ayrıca güneş ışığı bir alkaloid olan solaninin oluşumunu arttırmaktadır, bu nedenle patatesleri doğal ışıktan uzak tutmak önemlidir.

Kızartılan patateste de glikoalkaloid seviyeleri artmaktadır. Patates kızartması bu yönüyle de zararlıdır.

 

Sözün Özü: Nightshade Sebzeleri Yesek De Mi Saklasak, Yemesek De Mi Saklasak?

Eğer nightshade sebzeler de dahil olmak üzere belirli besinlerin otoimmün hastalık semptomlarınızı tetiklediğini hissediyorsanız, bu besinlerden kaçınmalısınız. En az 4 hafta bu besinleri diyetinizden çıkararak semptomlarınızın azalıp azalmadığını gözlemleyebilirsiniz.

Hala nightshade sebzelerinden yemek istiyor, ancak alkaloid içeriğinizi de azaltmak istiyorsanız; patateslerinizi soyarak, yeşil domatesleri sınırlandırarak bunu başarabilirsiniz. Ayrıca tüketebileceğiniz alternatif besinler de bulunmakta:

  • Tatlı patates: Normal patateslerden tatlı patateslere geçmek, nightshade sebzelerden kaçınmaya yardımcı olur. Ayrıca daha fazla A vitamini sağlar.
  • Yeşil pesto sos: Pizza ve makarnanın yanında domates sos yerine yeşil pesto sosu lezzetli bir alternatiftir. Kırmızı pesto sos ise genellikle domates içerir.
  • Narenciye: Pek çok nightshade sebzesi C vitamini içerir, ancak portakal, mandalina ve greyfurt gibi narenciyeler de mükemmel kaynaklardır.
  • Bol bol yeşil yapraklı sebze tüketmek: Ispanak, brokoli, lahana gibi yeşil yapraklı sebzeler vitamin, mineral ve lif için harika kaynaklardır.
  • Yağlı balıklar: Bunlar, yüksek omega-3 içeriğine sahiptirler. Somon, ton balığı ve hamsi bunlara örnektir.
  • Renkli meyveler
  • Kuruyemişler ve yağlı tohumlar: Ceviz, çam fıstığı ve badem gibi. Ayrıca zeytinyağı tüketiminin de otoimmün hastalıklar üzerine olumlu etkileri vardır.
  • Kurubaklagiller: Fasulye, barbunya gibi.

 

Fakat eğer sağlıklıysanız ve nightshade sebzeler sizde olumsuz tepkiler oluşturmuyorsa, bu nightshade sebzelerden kaçınmanız için hiçbir sebep yoktur. Hatta ve hatta nightshade sebzeleri önemli besin ögelerini içermektedirler ve sağlık üzerinde birçok olumlu etkileri bulunmaktadır.

Bir yorum Yaz