Bağırsak bakterileri sindirim sisteminde yaşayıp vücudumuzun sindirimiyle ilgili çeşitli yararlı işlevler gören mikroorganizmalardır. Bağırsaklarımızda ortalama bir insandaki hücre sayısının 10 katı ve en az 1000 tür mikroorganizma yaşar. Bu mikroorganizmaların varlığı bizim de sağlığımızı olumlu yönde etkiler. Bir bebek dünyaya gelişinden itibaren bu bakterilerle birlikte yaşamaya başlar.
Araştırmalar göstermiştir ki, bağırsak bakterisi takviyesi ile diyabet ve kalp hastalığı riski olan insanlarda bu risk azalmaktadır. Akkermansia muciniphila adı verilen bakteri içeren takviyelerin bu durumlarda etkili olduğu bulunmuştur. Üç ay boyunca bu bağırsak bakterisi takviyesi alan gönüllüler ortalama 5 kilo vermişlerdir. Ayrıca, kolesterol düzeylerinde düşüş ve diyabet başlangıcı seviyelerinde de düşme gözlemlenmiştir.
Araştırmacılar yıllardır Akkermansia’nın obez veya tip 2 diyabetli insanların bağırsaklarında daha az olduğunu söylüyorlar. Laboratuar çalışmalarında farelere yapılan deneylerde canlı bakteri olarak verilen Akkermansia’nın kan şekerini dengelemeye yardımcı olduğu şeker ve yağ içerikli besinlerin de daha verimli kullanılmasını sağladığı sonucuna ulaşılmıştır. Bu bağlamda bu bakterinin kilo alımını önlemeye yardımcı olduğu bulunmuştur.
Chicago’daki Illunois Üniveristesi’nde yapılmış olan son çalışmalara göre bağırsak mikrobiyatasının öneminin üzerinde durulmuş ve şu sonuca ulaşılmıştır; “Dışarıdan alınmış hiçbir bakteri takviyesi sağlıklı bir diyetin ve egzersizin sağladığı faydanın yerini tutamaz.”
Birçok Hastalığı Önlüyor
Bağırsak bakterileri vücudumuzda bizimle birlikte yaşayarak sindirim sistemimizin sağlıklı çalışmasına yardımcı olurlar. Probiyotikler ve prebiyotikler immun sistemin sağlıklı çalışmasını sağlar bu sayede birçok grip, nezle ve virüsten bağırsaklarımızdaki mikroorganizmaların sağlıklı olması sayesinde korunabiliriz. Aynı zamanda karsinojenleri bağlayarak kanser gibi bir çok ciddi hastalığa karşı da koruma sağlarlar.
Bakteriler Beyin Fonksiyonlarını ve Ruh Sağlığını Etkiliyor
Araştırmalar, bu mikroorganizmaların sağlığımız üzerinde metabolizmadan bağışıklık savunmasına, beyin fonksiyonlarına kadar geniş kapsamlı etkileri olabileceğini ortaya koyuyor. Mutluluk hormonu olarak bilinen ‘Serotonin hormonu’ bu mikroorganizmaların yardımı ile bağırsaklardan salgılanıyor. Serotonin eksikliğinde kaygı, mutsuzluk, stres, üzüntü gibi durumlar sıklıkla karşımıza çıkabiliyor. Bağırsaklarımız ve bağırsak bakterilerimiz bazı nörokimyasallar üreterek beynin ruh, hafıza ve öğrenme fonksiyonlarını da etkiliyorlar.
Bağırsak Sağlığınız İçin
- Beslenme sırasında daha küçük lokmalar tercih edilmelidir ve öğünler atlanmamalıdır.
- Gece yeme alışkanlığından vazgeçilmelidir.
- Besinler oturarak tüketilmelidir.
- Düzenli egzersiz ve spor yapılmalıdır.
- Bol sıvı tüketilmelidir.
- Günlük yeme rutinimize fermente yiyecek ve içecekleri dahil edilmelidir.
- Gereksiz antibiyotik alımından kaçınılmalıdır. Antibiyotikler bağırsak mikrobiyatanızdaki yararlı mikroorganizmaların da büyük bir çoğunluğunu öldürür.
- Prebiyotikten zengin gıdalar tüketilmelidir. İsim benzerliği nedeniyle sıklıkla karıştırılan prebiyotik ve probiyotikler aynı anlama gelmemektedir. Prebiyotik denilen lifli gıdalar yani sindirilmemiş karbonhidratlar bağırsaklarımızda yerleşen bakteriler için besin ve enerji kaynağıdır.
- Sağlıklı bağırsaklar için mide sağlığı da ihmal edilmemelidir. Midedeki asidik ortam dışarıdan aldığımız hastalık yapıcı (patojen) bakterilerin bağırsağa ulaşıp orada hastalığa yol açmasını önler.