Normal beslenme düzenine devam ederken periyodik uygulanan açlık durumu ‘’intermittent fasting’’ olarak adlandırılır. Yapılan araştırmalara göre bu davranış biçimi ağırlık kaybetmenize yardımcı olduğu, hastalıklara yakalanma riskinizi azalttığı ve ömrünüzü uzattığı düşünülmektedir. Hatta bazı uzmanlara göre intermittent fasting en az standart kalori kısıtlaması kadar etkilidir. Son çalışmalara göre ‘’intermittent fasting’’ yöntemi ağırlık kaybetmede aşırı kilolu ve obez bireylerde çok düşük kalorili diyetlerle karşılaştırıldığında daha doğru bir yaklaşımdır.

Vücudumuzda, mesajcı olarak görev yapan kimyasallar hormonlarımızdır. Ayrıca vücut ağırlığını düzenlemek gibi görevleri de bulunur; iştahınızı, ne kadar yağ harcayacağınız ya da depolayacağınızı etkilerler.

Yağ metabolizmasını etkileyen bir hormon olan insülin; obezite, tip 2 diyabet, kalp hastalıkları ve kanserler ilişkilidir. Bu hormonun kandaki seviyesinin düşürülmesi için yapılan araştırmalarda ‘’intermittent fasting’’ ile kalori kısıtlaması olan diyetler kadar düzelme gözlenmiştir.

Erkeklerde yapılan bir çalışmaya göre ‘’fasting’’ sonrası kanda bulunan büyüme hormonu (yağ yakımı görevi vardır’’ yaklaşık 5 kat artmıştır. Büyüme hormonunun yağ yakımınının yanında kas gelişimi destekleme görevi de bulunur. Kadınlarda da bu etkilerin görülüp görülmediği bilinmemektedir.

Pek çok insan, öğünleri atlamanın metabolik hızı düşürerek daha az enerji harcanmasına sebep olacağına inanmaktadır. Uzun bir dönem boyunca besin alımının azaltılması sonucu metabolizmanın yavaşladığı hususunda pek çok yapılmış araltırma bulunmaktadır. Ancak başka çalışmalar göstermiştir ki, kısa dönemlik ‘’fasting’’ler metabolizmayı yavaşlatmak yerine hızlandırmaktadır.

Bazı çalışmalar olumlu sonuçlar vermiştir ve gelecekte kullanılabilir ancak ‘’intermittent fasting’’ in etkileri hala araştırılmaktadır.