1 Yaş Altı Bebeklerde Hazır Meyve Suları Kullanımı

Meyve, çocukların diyetlerinin önemli bir parçası olmasına rağmen meyve suları yüksek miktarda şeker eklenmiş kaynaklar arasında yer aldığından fazla tüketimi sağlık üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceği için tüketimleri sınırlandırılmalıdır.

 

Yenidoğan bebeğin 6 aya kadar sadece anne sütü alması gerekmektedir ve tamamlayıcı beslenmeye 6. ay itibariyle geçilebilir. Meyveler bebeklere 6. ayından sonra meyve suyu, sonrasında meyve püresi şeklinde verilmelidir. Taze meyvelerden sıkılarak hazırlanan meyve suları iyi bir C vitamini kaynağıdır. Bebeklerde ilk başlanacak meyve suyu ya da püresi elma ve şeftali olmalıdır.

Turunçgiller bebekte gaz şikayetlerine veya alerjen etkiye neden olabilir. Portakal suyuna maruz kalan bebekler için alerji geliştirme ihtimali artmıştır. Yeni sıkılan narenciye suyunun beslenmesinden sonra bazı bebeklerde perioral döküntü oluşması, asidin kimyasal tahriş edici etkilerinden kaynaklanabilir. Bu gibi meyve alerjileri görülebildiğinden bebeğe bu tip meyveler 8-9. aylardan sonra verilmelidir.

 

Bebeklere 2 yaşa kadar şeker/şekerli yiyecek ve içecek verilmeme hassasiyeti meyve suları için de geçerlidir. Meyve suyu ya da püresine şeker eklenmemelidir. Meyve suyu tüketiminde şeker ilavesi yapılmaması gerektiği gibi taze hazırlanmış ve bekletilmemiş olanlar tüketilmelidir.

 

Şeker ve şekerli yiyeceklerin fazla miktarda tüketimi, fazla ve gereksiz enerji alımına, vücut ağırlığının artmasına (şişmanlığa) ve besleyici değeri yüksek olan diğer yiyeceklerin tüketiminin de azalmasına neden olur. Meyve suyundaki şekerler obezite riskini ve ciddiyetini arttırır. Bunun yanı sıra metabolik sendrom, kalp-damar hastalıkları, diyabet, hipertansiyon ve böbrek hastalıkları riski ile ilişkili olduğundan tüketimlerinin azaltılması önem taşır. Bu gibi riskler taşıdığından 1 yaş altındaki çocuklarda aşırı meyve suyu tüketiminin önüne geçilmelidir.

 

Ambalajlı hazır yiyecekler satın alınırken etiket üzerinde şeker içeriği ve türü okunmalı ve tercihi ona göre yapılmalıdır. Etikette yer alan kahverengi şeker, mısır kaynaklı tatlandırıcılar, mısır şurubu, meyve suyu konsantresi, yüksek fruktozlu mısır şurubu, bal, invert şeker, malt şekeri, melas (şeker tortusu), şurup, ham şeker, şeker, dekstroz, früktoz, glikoz, laktoz, maltoz, sukroz ilave şekeri göstermektedir. Etiketinde “ilave şeker içermez” ibaresi olan şeker ilave edilmemiş olanlar tercih edilmelidir.

 

Şeker tüketimi ile diş çürüğü riski arasında ilişki bulunmaktadır. Ağızdaki bakterilerden oluşan bakteri plağı, şekerli ve unlu yiyeceklerin artıklarından ağızda asit oluşturabilir. Bu asitler, dişlerin mineral dokusunu çözerek diş minesinin bozulmasına ve diş çürüğünün başlamasına neden olabilir.

 

Meyve sularında meyve posasından yararlanılamadığı gibi bekletildiğinde birçok vitaminin kaybı da gerçekleşir. Bu nedenle meyve suyu tüketimi yerine meyvenin kendisinin tüketilmesi tüm besin ögelerinden yararlanılmasını sağlar.

 

Ayrıca meyve suları Escherichia coli gibi yaygın olarak besin kaynaklı hastalıklara neden olabilen patojen bakteri bulundurma riski taşıyabilirler. Bu nedenle meyve sularının pastörize olanlarının tercih edilmesi gerekir.

 

Meyve suyu gibi içeceklerde tatlı tadını vermek için sorbitol, mannitol ve ksilitol gibi şeker alkolleri de bulunabilir. Bunlar meyve ve sebzede doğal olarak da bulunur. Fazla miktarlarda (50 g’dan fazla) tüketildiği zaman bazı insanlarda dışkının yumuşamasını sağlayarak sulu dışkılamaya neden olur.

Bu durumda bağırsağın karbonhidrat emme kabiliyeti, karbonhidrat emilim bozukluğu ile sonuçlanır. Bazı bebeklerde görülen ishal büyük olasılıkla karbonhidrat emilim bozukluğuna bağlanabilir. Karbonhidrat emilim bozukluğu, ozmotik ishale neden olur ve mevcut ishal şiddetini arttırır.

1 yaşının altındaki çocuklarda meyve suyu gün boyunca yudumlanmamalı ya da üzgün bir çocuğu sakinleştirmenin aracı olarak kullanılmamalıdır.

Write a comment